“Kariyer merkezi” isimli ücretsiz e-kitabımıza ulaşmanıza bir adım kaldı.
Yeni eğitimlerim, konferanslarım, kitaplarım,makalelerim
ve son okuduğum kitaplarda altını çizdiğim bölümlerden sizi de haberdar etmemi ister misiniz?
Lütfen, akinbasal.com “haftalık bilgi paylaşımı” bültenine abone olun.
Çalışan motivasyonunu sağlamak çağrı merkezlerinin en önemli sorunlarından biri. Tek bir telefon görüşmesiyle en kaliteli ve en hızlı hizmeti sunması hedeflenen çalışanlar için ücretlerden vardiyalı çalışma hakkına, eğitimlerden iç mimariye kadar birçok faktörün dikkate alınması gerekiyor.
Ülkemizde çağrı merkezleri ilk on yıllık emekleme sürecini sıkıntılarla olduğu kadar Avrupa çapında başarılarla da doldurdu. İlk yıllarda çok pahalı olan teknik altyapı enstrümanları bugün yaygın ve ucuz hale geldi. Ancak özellikle çalışanların şikayetleri her geçen gün artıyor. Bu noktada işveren ve çalışanlar açışından ideal bir çağrı merkezi nasıl olmalı sorusu akla geliyor. Hem kurum, hem çalışan, hem de müşteri açısından memnuniyeti nasıl sağlayabiliriz? Özellikle yurt dışı uygulamalarına bakarak ülkemizde ideal bir çağrı merkezini kurmak ülkemiz şartları düşünüldüğünde, sadece maddi şartlar yüzünden değil aynı zamanda tecrübesizlik yüzünden zorlu bir süreç olabiliyor. Ancak kısa bir literatür taramasıyla, çağrı merkezi işine bizden onyıllar önce girmiş Avrupa ve Amerika’daki dostlarımızın tecrübelerine, yazdıkları kitaplara bakarak, geleceğimizi daha sağlam temeller üzerine kurmak mümkün.
Bir çağrı merkezinin en basitinden, tek cümlelik bir amacı vardır: En kaliteli ve en hızlı hizmeti sunmak. Tek bir telefon görüşmesiyle müşterilere istedikleri tüm hizmeti vermeye çalışırlar. Amaç bu olduğunda birçok etkenin en ideal şekilde oluşturulması, birçok teknik uygulamanın da en ideal şekilde yürütülmesi gerekir. Tam da bu noktada, en hızlısı olayım derken görüşme kalitesinden, en kaliteli hizmeti vereyim derken de hızınızdan taviz vermemek için belki de çağrı merkezine özel oluşumlarla yeniden yapılanmak gerekecektir.
Amerika’daki Purdue Universitesi yayınlarından 2005 yılında yayımlanan Cases in Call Center Management: Great Ideas (Th)at Work isimli ve Richard Feinberg, Ko de Ruyter and Lynne Bennington tarafından hazırlanan çalışmada şöyle bir paragraf var: “Çalışan motivasyonunu sağlama çağrı merkezlerinin en önemli sorunlarından biri. Aslında bu sadece çağrı merkezlerinin sorunu değil, küçük ya da büyük ölçekli birçok işletmenin sorunu. Kötü haber şu ki bu problemin öyle hemen uygulanabilecek basit bir çözümü yok. Ancak iyi haber de var, o da işe yarayan birçok yöntem olduğu. Öncelikle çalışanlar için neyin önemli olduğunu bildiğimizi söylemeliyiz. Eğer onlar için neyin önemli olduğunu bilirseniz, çözüm yollarını üretebilirsiniz. Amerika’da yapılan ulusal çaplı anketlerden çıkan sonuçlara göre müşteri temsilcileri
10 yıldır çağrı merkezi sektörü içinde müşteri temsilci, takım lideri, eğitim danışmanı olarak görev alıyorum. Saha çalışmaları yaptığım onlarca çağrı merkezinde gördüklerimi anımsayarak ve yukarıda Amerika’lı dostlarımızın yazdıklarına ek olarak, bizim ülkemiz için çağrı merkezlerinin ve çalışanlarının sorunlarını ve bu sorunları kısmen azaltabilecek önerilerimi ise şöyle sıralayabilirim;• Çok çeşitli vardiyalarla çalışılmalı ve müşteri temsilcisi dilediğini seçme hakkına sahip olmalı. Günlük 10 saatlik vardiya müşteri temsilcisi isterse ve yönetici onay verirse olabilmeli ve mutlaka 8 saatin ardından bir tam saat mola verilmeli.
Önümüzdeki on yıl içinde ülkemizin en çok gelişecek ve en önemli iş kollarından biri haline gelecek çağrı merkezleri konusunda eminim yakında Türkçe yazılmış araştırma sonuçlarını ve kitapları okumak keyfine de sahip olabileceğiz.
* * * Akın Başal'ın yeni kitabı "Türkiye'de zaman yönetimi- Önyargıları kırmak " kitabı için tıklayınız.