“Kariyer merkezi” isimli ücretsiz e-kitabımıza ulaşmanıza bir adım kaldı.
Yeni eğitimlerim, konferanslarım, kitaplarım,makalelerim
ve son okuduğum kitaplarda altını çizdiğim bölümlerden sizi de haberdar etmemi ister misiniz?
Lütfen, akinbasal.com “haftalık bilgi paylaşımı” bültenine abone olun.
Zamanınız yok, hiçbir şeye yetişemiyor musunuz? Yaptıklarımız, Yapamadıklarımız, Yapacaklarımız. Zamanı etkin, verimli kullanmak için neler yapabiliriz? "Zamanı yönetmekte karşılaştığımız güçlüklere nasıl çözümler bulabiliriz" diyebilmenin hem hayatınız da hem de Zaman Yönetiminde etkisinin farkında mısınız? Zamanı doğru yöneterek etkin adımlarla hareket etmek ve DENGE de kalmak HAYATIN önünü açacaktır… AKIN BAŞAL "Kaliteli bir yaşama ulaşabilmek için önüne çıkan tüm engelleri duygusal zeka becerilerinle önünden süpür. Doğru yöntemlerle ‘Hayır’ demeyi öğren ve cesurca uygula" diyor.“Türkiye’de Zaman Yönetimi” kitabı yaşamınızda zamanı yönetirken yapacaklarınızı, kolaylık sağlayacak örneklerle çıkarımlar yapılarak anlatıyor.AKIN BAŞAL ın anlatımı ile Önyargılarınızı kırabileceğinizi, Zamanı etkin kullanarak her şeye yetişebileceğinizi bilmek ister misiniz? Ne kadar zamanımız var? Erteledikleriniz için ZAMAN Başlasın mı? Döngünün dışından bakarak Düşünün, Planlayın ve Adım atın…
Kişisel gelişim kitaplarından farklı olarak okurken hiç sıkılmadım. Yazılanlar tecrübe edilmiş, günlük hayata uyarlanabilir, değerli bilgiler.
Kitabınızı geç de olsa okudum. Su gibi değerli ve sağlıklıydı Çok kısa sürede bitirdim. Tüm emekleriniz için tekrar teşekkür ederim.
Merhaba Akın Bey, gönderdiğiniz kitapları keyifle okudum. Özellikle ''Ş kuşağı '' incelemeniz oldukça yararlı ve tam teşhisler içeriyor. Benim de seminerlerimde ve kurumsal eğitimlerde kullandığım bir model olan kuşaklararası çatışma sorunlarına çok ışık tutuyor. Kitabınızın ilk sayfalarındaki Sokrates, Hedios ve Çivi yazıları ifadeleri çok şeyi anlatıyor. Kutluyorum bu bilgiyi buluşunuzu. 4.Bölümde ben çektim çocuğum çekmesin analizi tam isabet ve bugünümüzü oluşturmuş durumda Kitabınızın beğendiğim birçok yönü ile beraber nüfus analizleri de çok yerinde olmuş. Kitabınızı herkese öneriyorum ve almalarını ve hatta almakla kalmayıp yaymalarını da öneriyorum. Günümüzde çocuklarına isimleri ile değil de ''Anneciğim, babacığım, dayıcığım, babaanneciğim, halacığım vs. gibi benzeşmeler ile hitap eden bir ebeveyn topluluğunun gelecek kuşakları oluşturacak bu çocukların isimlerinin anlamlarını kaybedeceğini düşünmeye başladım. Emeğinize sağlık , çok teşekkür ederim.İyi çalışmalar dilerim. Saygılarımla,
Stres kitabınızı büyük bir keyifle okudum.Öncelikle böyle bir kitap yazdığınız için teşekkür ediyorum.
"Stres Yapmayan Stres Kitabı" 'nı aileme okumaları için vermiştim. Bayramda bir araya gelince kitabı da getirdiler, çok faydalı bulduklarını benim de muhakkak okumam gerektiğini söylediler. Okudum ve hayatımda uygulamaya koymaya başladım. Bu vesile ile birlikte size bir kere daha teşekkür etmek istiyorum.
Öncelikle bu konuda Türkçe bir kaynak oluşmasına çok sevindim. Konu tamamen Türkiye perspektifinden ele alınınca daha farklı oluyor. Ayrıca kuşaklar konusu en çok dönemsel olaylardan etkilendiği için, her ne kadar genel bir takım özellikleri olsa da kendi toplumunun içinde farklı şekillenmeler de gözlenebiliyor. Kitaba gelince; anlatım dili çok keyifliydi, bir okuyucu olarak teşekkür ederim :) İçerikte genel toplumsal olaylar konusunda sanki Türkiye Sosyal Tarihi'nin kısa bir özeti gibiydi. Bu da nesli oluşturan kimliklerin temeli niteliğindeki Çevre-Zaman boyutunu oldukça yalın bir şekilde tasvir edilmesini sağlamış. “Z” yani kitaptaki diliyle "Ş" kuşağını okurken ne yalan söyleyim biraz karamsarlığa kapıldım :( Ancak yapılması gerekenler konusunda benzer düşünceleri paylaşan biri olarak bir parça içim rahatladı. Çünkü ben de gelişimin ve eğitimin sonsuzluğuna inanıyorum ve ilk başta ebeveynlerin ve eğitimcilerin bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kitabınızın daha fazla insana ulaşmasını diler, sizleri de bu çalışmadan dolayı tebrik ederim.
Akın Bey Merhaba, Ş Kuşağı isimli kitabınızı hem yararlı hem de etkileyici buldum. Kızım kendine bir yol çizmeye çalışıyor ve ben de yanında yürümeye çalışırken yazdıklarınız hem bana bilinç kazandırırken hem de benden kızıma geçen bir güven duygusuna dönüşüyor, bunun için size teşekkür ederiz. Beni özellikle etkileyen gelişmelerden ve siz işaret etmeden önce pek de farkında olmadığım Turn Over konusu. Bir kaç yayın da ayrıca okudum ama temel fikir bugünün İK anlayışı yine aynı kuşağın önünde duran ve patronların da ikna olduğu bir paradoks yaratmış durumda. Çıkış noktası nedir konusu epeyce zihnimizi yoruyor. Kazandırdıklarınız için tekrar teşekkürler. Saygılarımla,
Yakın ama yaşamadığım bir geçmişi tanımamı ve özenmemi sağlayan bir kitap, beni çocukluğuma götürüp belkide geri getirmeyecek bir kitap. Ne çok soru var çözüm yok derken gelen çözümlerde çok yerinde, emeğinize sağlık.
Kitabınız bana doğum günü hediyesi olarak geldi. Kitabınızı çok beğendim ve zevkle okudum. Geçmiş bir film şeridi gibi gözümde canlandı ve beni çok duygulandırdı, aynı zamanda gelecek için de iyi bir rehber olacağını düşündüğüm kitap olarak gönlümde yer aldı. Sandviç Kuşağından anne-baba, X kuşağı ben ve eşim, Ş kuşağından(2005) bir oğlumuz var, inşallah onu yetiştirirken kitabınızı rehber olarak kullanıp ileride ''keşke''demeyeceğiz. Kitabı şu anda eşim okuyor o da çok beğendi çevremizdeki herkese tavsiye edeceğimden emin olabilirsiniz, belki ilerisi için bir şeyler yapabilir bir şeyleri değiştirebiliriz henüz çok geç olmadan. Teşekkürler Akın Başal
Merhaba, Dün kitabı aldım ve tüm metrobüs yolculuğum ve metro yolculuğum ( yaklaşık 2 saat ) boyunca kitabı okudum. Bende bir Y Kuşağıyım (1990 doğumluyum). Öyle tanıdık ve öyle bizden geldi ki yazanlar okurken ara ara gözlerimin dolduğunu hissettim. Açık konuşmak gerekirse beni bu denli etkileyeceğini hiç düşünmemiştim. İçinde yazanlar, annem-babam, ben, o denilen duygusal zeka boşluğu her şey beynimde bir şimşek gibi çaktı. Tüm bunlar için hem o hengameden korunmaya çalışılmış, ama aynı zamanda da bir bulaşıcı hastalık gibi azda olsa bana bulaşan tüm şeylerle ben yeni nesil, Akın Bey' in de dediği gibi üzüldüğü nesildeyim. Aslında kuşak ayrımlarına hem katılan hem de katılmayan biriyim. Ama bazı olan gerçekleri de göz ardı etmemek gerek sanırım. Mesleğim gereği ( İnsan kaynakları uzm. yrd. ) bu tür sorunları ve yaşanılan sıkıntıları, ayrımları hep anlamaya çalıştım. "Neler yapılabilir"i sorguladım. Ama hiç bir anlatılan bu kadar doğal gelmedi ve bu kadar bizden olmadı. Kitabın sonlarını merakla bekliyorum ve bir kez daha saygıyla tebrik ediyorum.
Akın Başal’ın yazmış olduğu Ş Kuşağı kitabında “Türkiye’de Yeni Kuşaklar, Kuşak Çatışmaları ve İş Dünyası İçin Çözüm Önerileri” ele alınmış. Farklı bir anlatım dili olduğunu, insanda merak uyandırdığını söylemek mümkün. Şimdi kitabı mercek altına alalım. Açık söylemek gerekirse kuşak konusundan o kadar sıkıldım ki kitabın ismi Ş Kuşağı olmasaydı sanırım okumaya başlamazdım, uzun süre kütüphanemde okunacaklar kısmında beklerdi. Öncelikle neymiş bu Ş Kuşağı ile karıştırmaya başladım ve kitap elimden düşmedi. Akın Başal bizlerin Z Kuşağı diye bildiği kuşağa Ş Kuşağı (Şımartılmış Çocuklar Kuşağı) olarak adlandırmış. Her kuşakla ilgili ele aldığı bölümde öncelikle TUİK’ten aldığı veriler yer alıyor. Ve her kuşağın anlatımından sonra da ilgili kuşak için anahtar kelimeler tablosu yapmış. Her kuşak için bu tabloda aile, iş hayatı, özel hayat, ekonomik koşullar, sağlık, çocukların hayatı ve teknoloji ele alınmış. Bu kısımın özellikle dikkatimi çektiğini söyleyebilirim. En önemlisi de her kuşak Türkiye şartlarında ele alınmış ve örneklendirilmiş. Bu bizim kuşaklar konusunda en büyük bilgi eksikliğimizdi. Yalnız kitapta bunun ele alınış biçimi teorik bilgi anlatmaktan ziyade hikayeleştirilerek anlatılması olmuştur bu da okuyucuyu daha kolay yakalamasını sağlıyor. Ülkemiz şartlarına göre kuşakları tekrar okumak, değerlendirmek isterseniz kitabı mutlaka temin etmenizi öneriyorum. Sıkıldığımız, sürekli kendini tekrarlayan, katma değeri olmayan bir kitap değil. Ayrıca rahat okunan ama bir o kadar içi dolu bir kitap olduğunu da söylemek mümkün. Ayrıca kitapta Akın Başol’un oluşturduğu kuşaklar tablosunu yer alıyor. 1950 Öncesi Doğanlar: K Kuşağı – Kurucu Kuşak 1950-1960 Arası Doğanlar: S Kuşağı – Sandviç Kuşağı 1960-1985 Arası Doğanlar: KD Kuşağı – Köşe Dönmeciler Kuşağı 1986-2000 Arası Doğanlar: Y Kuşağı – Yenilikler Kuşağı 2001 ve Sonrası Doğanlar: Ş Kuşağı – Şımartılmış Çocuklar Kuşağı Kitapta en çok ilgimi çeken yer ise dört kuşağın aynı iş yerinde nasıl çalışacağı kısmı ile alakalı yazıydı. Bu bölümü okuduktan sonra eminim sizler de bir aydınlanma yaşayacaksınız. Kitabın bölümleri ise: 1. Bölüm / İnsan Kıyımı – Sessiz Kuşak 2. Bölüm / Dünya Yeniden Şekilleniyor – Bebek Patlaması Kuşağı 3. Bölüm / Hırs İyidir – X Kuşağı 4. Bölüm / Ben Çektim Çocuğum Çekmesin – Y Kuşağı 5. Bölüm / Çocukerkil Aileler – Ş Kuşağı 6. Bölüm Dört Kuşak Aynı İşyerinde Nası Çalışacağız? Y Kuşağı ile Çalışmak ve Onlara Liderlik Etmek Eski Kuşaklar Penceresinden Yeni Kuşaklarla Çalışmak Yeni Kuşaklar Penceresinden Eski Kuşaklarla Çalışmak Yöneticinin Yaşça Küçük Olduğu Durumlar Şirket Açısından Yeni ve Eski Kuşaklarla Çalışmak 7. Bölüm / İtirazlarınız Var Biliyorum – Olası İtirazlarınıza Ön Yanıtlar Ek / Neler Yapabiliriz? – Yapabileceklerimize Dair Örnekler
Yakın zamanlarda siz de sıklıkla karşınıza çıkan kuşakları anlatan ve aynı bilgileri tekrarlayan kitapları okumuşsunuzdur ve sıkılmışsınızdır diye tahmin ediyorum. Geçenlerde Sevgili Akın BAŞAL’ın kitabını okuma şansım oldu. Bu kitap herkesin kütüphanesinde olması gereken bir kitap, şiddetle tavsiyedir. Nedenine gelecek olursak: Her kuşak objektif olarak yorumlanmış; her kuşağı baskın olarak öne çıkaran nitelikler kilit noktalar olarak verilmiş ve ayrıntılı halde anlatılmış(aile, iş hayatı, özel hayat, ekonomik koşullar, sağlık, çocukların hayatı, teknoloji) . Kitap genel anlamda sosyo-kültürel bilgi birikimi ile donatıyor okuyanı. Sosyolojik bir bakış açısıyla anlatılan ama terimlerden uzak yalın bir hali var. O kadar içselleştiriyorsunuz ki yazarı, anlatılan örnekleri birebir karşınızdaki ile sohbet eder gibi hissediyorsunuz. En etkileyici tarafı da normalde akademik kitaplarda etraflı bir şekilde konu anlatımı olur, uygulamalı kitaplarda terimler ve uygulama tarzı olur. Ama bu kitap beyninizdeki kıvrımları arttıracak tarzda korelasyonlar sağlayarak düşünmenizi tetikliyor; şöyle ki istatistikler veriyor bununla bağlantılı yorumlar ve genel bilgi veriyor, en son da ise herkesin yapmayı başaramadığı ve en sık görülen eksikliği kapatırcasına (sorumluluk alarak) yapılması gerekenler bölümü yer alıyor. Her daim güncel olacak bir konu ve muhakkak okunması gereken bir yorum ise kitabın sonlarında yer alan dört kuşak aynı işyerinde nasıl çalışacak, Y kuşağı ile çalışmak ve onlara liderlik etmek, yeni kuşaklar penceresinden eski kuşaklarla çalışmak vb gibi etkili konuların yer aldığı … Kitapta kuşaklar anlatılırken alt başlıklarda ilgi çekici; sessiz kuşak; insan kıyımı, bebek patlaması kuşağı; dünya yeniden şekilleniyor, X kuşağı; hırs iyidir, Y kuşağı; ben çektim çocuğum çekmesin, Z kuşağı (yazar bunu şımartılmış çocuklar olarak yorumladığı için Ş kuşağı); çocukerkil aileler. Normalde Z kuşağına ilişkin birçok tahminler yapılıp fazlada üzerinde durulmaz, burada geniş bir Z kuşağı bilgi deposu yatıyor. Özellikle İK departmanında çalışan meslektaşlarım için önerebileceğim bir kitap. Çünkü çalışma alanlarımızda kuşak çatışmalarının önüne geçecek bir etmende sorunların nedenine inmektir, bu kitapta çözüm önerileriyle birlikte bu yer almakta. Özellikle Y kuşağına ilişkin bölüm çok dikkat çekici. Seçme bölümünde; özellikle kurum kültürünü ön plana çıkarması, firmaların kendi kurum kültürünün bilincinde olarak doğru adaya ulaşması, Sirkülasyon bölümünde; firmaların hızlı davranıp proaktifliği bir kenara bıraktığında doğru adayı seçemediğinden, yanlış işe alımlardan dolayı aday kendini firmanın bir parçası olarak göremediğinden, okullarda gördükleri özsaygı programlarından dolayı “kendilerini ezdirmek” olarak gördükleri her türlü davranışa tepki verdiklerinden, evdeki özel muameleyle büyütüldükleri için çalışan sayısı çok olan bir firmada önemsiz ve sıradan biri olmak görmek istemediklerinden bahsediyor. Kısacası; özel, üzerinde durulması gereken bu kuşağı tamamen tanımlayamazsanız yanlış seçimler yaparsınız bu da seçiminizi etkiler, sonrasında sirkülasyon oranını arttırır, şirketin insan kaynakları bütçesinde yanlış kararlardan dolayı zarara uğratırsınız. Unutmayın! İnsan Kaynakları önemli bir departmandır!..
Ş KUŞAĞI: HALİS MUHLİS TÜRK KUŞAKLARI! Babyboomer, X-Y-Z kuşakları artık dilimize pelesenk oldu. İK’cılar ve yönetim danışmanlarının dilinden düşürmediği bu kavramlar orjinal isimleriyle günlük hayatımıza çoktan yerleşti. Amerikan literatüründen en ince detayına kadar hatim ettiğimiz bu kuşaklar şimdi ilk defa Türk bakış açısıyla anlatılıyor! Akın Başal’ın hazırladığı “Ş Kuşağı” adlı kitabı (Şımartılmış Çocuklar Kuşağı, aslında bildiğimiz Z Kuşağı’na denk geliyor) bu kuşak meselesine yerel perspektiften bakıyor. Bugüne kadar 50’nin üzerinde kuruma seminer veren ve edindiği birikimi toplayan Başal, eğitimlerine katılanların anlattığı küçük anekdotlara da kitabında yer veriyor. Başal, kuşakların öyküsünü Türk kültürü ve Türk toplumsal yaşam özellikleriyle kitabına taşımış. Hatta her kuşağın ismini ve tarih aralığını da Türkiye’nin sosyoekonomik tarihine uygun şekilde belirlemiş. Örneğin, 2. Dünya Savaşı’na katılmadığımız halde Türkçe’de ‘Babyboomer’denmesini her zaman yadırgamışımdır. Başal, bu kuşağın temsilcilerini ‘Sandviç Kuşağı’ olarak adlandırmayı tercih etmiş ve 1950 – 1960 yılları arası doğanları kapsadığını belirtmiş. Merakınızı gidermek için Başal’ın kuşak tanımlarını aşağıda paylaşıyorum, fakat detaylı anlatımlarını kitapta bulabileceğinizin altını çizmek isterim: 1950 öncesi doğanlar: K Kuşağı (Kurucu Kuşak) 1950-1960 arası doğanlar: S Kuşağı (Sandviç Kuşağı) 1960-1985 arası doğanlar: KD Kuşağı (Köşe Dönmeciler Kuşağı) 1986-2000 arası doğanlar: Y Kuşağı (Yenilikler Kuşağı) 2001 ve sonrası doğanlar: Ş Kuşağı (Şımartılmış Çocuklar Kuşağı) Kitap hakkında en çok hoşuma giden noktalardan biri Başal’ın kuşaklarla ilgili her bölümün başında ‘Bilmeniz Gerekenler’ ve her bölümün sonunda ‘Anahtar Sözcükler’ kısımlarına yer vermesi. Özellikle anlattıklarını nüfus, doğurganlık, evlenme-boşanma oranları gibi TÜİK’ten resmi istatistiklere dayandırması okuyucuyu ikna etmek açısından çok yerinde olmuş. Bir diğer hoşuma giden nokta ise anlatımında sık sık psikolojiye yer vermesi, psikiyatr uzman yorumlarına başvurması. İş dünyasında yavaş yavaş etkisini hissettirmeye başlayan Z Kuşağı hakkında daha önce bir yazı yazmıştım. Zengin özellikleriyle gerçekten adımlarını sağlam atan bir nesil geliyor. Başal, kitabının adında da geçtiği gibi Z Kuşağı için Şımartılmış Çocuklar yakıştırmasını yapmış. Eğitimlerinde kuşak çatışmalarıyla ilgili gördüklerinden duyduklarından dolayı yeni neslin daha çok negatif özelliklerine vurgu yapmış, oysa çok olumlu yönleri, şirketlere gelecekte fark yaratacak özellikleri de var! Bununla birlikte, iş dünyasında halihazırda bir arada çalışan ve çok farklı özellikler ve alışkanlıklara sahip üç kuşak (Babyboomer-X-Y Kuşakları / Sandviç-Köşe Dönmeciler-Yenilikler Kuşakları) kaçınılmaz olarak bir ‘çatışma ortamı’ yaratıyor. Birbirini anlamada güçlük çekiyor, iş yaparken birbirlerinden yararlanacakları, güç alacakları yerde sürtüşme yaşıyorlar. Başal, kitabında bu kuşak çatışmaları için çözüm önerilerine de yer vermiş; üstelik her iki taraf için de önerilerde bulunmuş. Sadece eski kuşaklara yeni kuşakları anlamak, onlarla beraber çalışmak için tavsiyeler değil yeni kuşaklara eski kuşaklarla iyi geçinmek, onlardan beslenmek için yapmaları gerekenleri de güzel bir şekilde özetlemiş, toparlamış. Kısaca hem yönetici pozisyondaki eski kuşaklara, hem de iş hayatında ilk adımlarını atan yeni kuşaklara el kitabı olacak, güzel paylaşımlar içeren bir kitap olmuş. Mehmet Pozam Ş Kuşağı – Akın Başal 224 sayfa İstanbul, Mayıs 2014 Akın Başal Eğitim Danışmanlığı ve Yayıncılık
Stres günlük hayatımızda çok duyduğumuz, her şeyin nedeni olan ve hayatımız boyunca en çok duyacağımız kelime. Her ne kadar stresten uzak durmaya çalışsak da bundan uzaklaşmak pek mümkün olmuyor. Tabii bu demek değildir ki stres her zaman kötü bir şeydir. Aslında baktığınız da sizi iş bitirmeye yönlendiren, başarıya ulaştıran da strestir. Belki de sorumluluk duygunuzu tetikleyen bir şey olarak ilk önce stres geliyordur. Bu konuyla ilgili birçok yazıya araştırmaya denk gelebilirsiniz. Ben de Akın BAŞAL’ın ‘’Stres Yapmayan Stres Kitabı’’ nı okuyarak konu ile ilgili farklı bakış açısı elde ettim. Akın BAŞAL’ın kitabı yazma nedeni; belli bir süre zorluk yaşayıp ve o zorluğu aştıktan sonra kendi deneyimlediklerinden yola çıkarak bire bir uyguladıklarını kaleme almak istemesi. Kitap bölümlerden oluşuyor ve akıcı bir dil anlatımı kitabı en kısa sürede bitiriyorsunuz. Çünkü günlük hayatınızda hemen uygulayabilecekleriniz kaleme alınmış ve sade bir anlatımda işin içine girince elinizden bırakamıyorsunuz. Bölüm başlıkları; Stres nedir, Fiziksel dayanıklılığımızı arttırmak, Zihinsel dayanıklılığımızı arttırmak, Harekete geçmek. Her bölüm sonunda da testler sunarak aktif okuyucu oluyorsunuz. Günümüzde artık her şeyin nedeni stres derken ve bile bile stresli ortamlarda var olurken neden uzaklaşmak için bugünden bir adım atmıyoruz? Bu durumda beslenme dahi çok önemli. Yediklerimizin, içtiklerimizin hatta nefes alışımızın dahi stresi etkileyeceğini biliyor musunuz? Hatta stresin orta yaşlara gelindiğinde Alzheimra neden olacağını? Bakın Hans Selye ne güzel söylüyor: “Amaç stresten kaçmak değildir… Bu yemekten, çalışmaktan veya sevgiden kaçmak gibi bir şey olur. Fakat kendinizi tamamen ifade edebilmeniz için önce size en uygun olan stres düzeyini bulmanız gerekir.” İşte bu kitap size en uygun stres seviyenizi bulmanıza ve stresinizi daha kolay yönetebilmenize yardımcı olmak için Akın BAŞAL tarafından yazıldı.
Akın Bey, kitabınızı okuduktan sonra,mezun olmaya hazırlanan çok yeni bir ik cı olarak size geri bildirimde bulunmak istedim. Aslına bakarsanız 'y kuşağı çocuğu' olarak eleştirecek bir şey bulamadım, ne kadar haklı olduğunuzu düşündüm ve en makul şekilde bu büyük tehlikeyi kaleme aldığınız için teşekkür etmek istedim. Ş Kuşağı' nın tüm anne ve babaların okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Toplum olarak en çok ihtiyacımız olan, sizler gibi birikimli kişilerin, daha çok kitap ile bizlere yol göstermesidir. Beklemeye devam edeceğiz.. :)
Stres maalesef hayatımızın her anında yanı başımızda… Özellikle de hızlı yaşam tempomuzda bizi hiç yalnız bırakmıyor ve baş köşede duruyor. Dolayısıyla bizler bu stresi nasıl yeneriz, hayatımızda bize zarar vermeyecek şekilde nasıl konumlandırırız gibi durumlara odaklanırız. Hem özel hayatımızda hem de çalışma hayatımızda stresi yenmenin, onunla savaşmanın yollarını arar dururuz. Belki de bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyordur. “Ne ile karşılaştığımız değil, nasıl karşıladığımız önemlidir.” (Hans Selye) Akın Başal tarafından kaleme alınan genç profesyoneller için yazılmış Stres Yapmayan Stres Kitabı’ndan bugün sizlere bahsetmek istiyorum. Bir kere teorilerle, bilimsel tabirlerle bezenmiş bir kitap değil. Tabii ki zaman zaman onlara da yer verilmiş ama sizi hiç sıkmıyor. Bir çırpıda okuyup, okurken bile stres seviyenizi düşüreceğiniz, bakış açınızda farklılıklar yaratacağınız bir kitap. Hikayelemiş bir kurguda, örneklerle, testlerle, önerilerle sizi de içine alıyor. Kitabı okurken beraber yol alıyor hissine kapılıyorsunuz. Bir şeyleri değiştirmek adına adım atıyorsunuz aslında. En azından ben kitabı okurken stresime stres katıp oflayıp poflayıp nasıl ben bunları yapacağım diye kendimi yiyerek daha da stres seviyemi yükseltmeden huzurla içselleştirdim. Keyifli ve huzurlu günler…
Değerli İnsan, Pozitif yazar Aydınlık yarınların müjdecisi Strese ilaç kitabınızla İYİ Kİ VARSINIZ Size ve yazılarınıza tüm toplumun öyle ihtiyacı var ki: Hele biz Bankacıların... Hayatımda tüm başarılarımı stresi pozitife çevirmeye sresle pozitif beslenmeye borçluyum Dünyayı sevgi kurtaracaktır Sevgiyi de şiir Sonsuz Sevgi Ve SAYGILARIMLA MUTLU YILLAR
Kafa karışıklığına gerek yok. Formül basit ve kolay... Okuyup uygulayanın yaşam kalitesini arttırma garantili bir kitap...
Kitabı sipariş ettim. Hemen elime ulaştı. Bugüne kadar baştan sona ara vermeden okuduğum tek stres kitabı. Akın Başal eğitim danışmanlığına sonsuz teşekkürler.
Stres Yapmayan stres kitabını Akın hocamdan alıp okumaya başladım. Gayet güzel gidiyor. Çok güzel örneklerle açıklamalar yapılmış. Teşekkürler.
İş yaşamı, süreçler, işin yönetilmesi, işin geliştirilmesi, pazar payı, karlılık, head count sorunu...Yeni nesille bu hedefler nasıl tutacak? Bu kadar iş nasıl yetişecek? Kimleri işe alacak, işe aldıklarını nasıl elde tutacaksın? Hay Allah nasıl? diye düşünürken bu kitap yeni kuşağı tanıma ve birlikte çalışma konusunda bakış açımı netleştirdi. Daha bilinçli ve bilerek yaklaşıldığı zaman şikayet ettiğim genç çalışma arkadaşlarımla hem de keyif alarak, başarılı olacağımı gördüm. Yazara teşekkürler...
Üç kitabı da çok beğendim. Özellikle "Poyraz’ın Mars Macerası” . Marsa gitmeler falan, çok heyecanlıydı. Kitap okumaktan sıkılan ben bile bir oturuşta okudum. Kısacası hepsini çok beğendim. Teşekkürler.
Kızıma aldım Tekrar tekrar okuyor Çok teşekkürler elinize sağlık..
Kitaplar nefis. Özellikle bilgi deposu bölümleri harika...Kaleminize sağlık...Oğullarımla keyifle okuduk...
Yeğenim için aldığım kitap gayet güzel ve bilgilendirici. Teşekkürler Akın hocam...